top of page

Doğanın Medeniyetle savaşı: TİKAL


Tikal eski Maya medeniyetinin Guatemala tarafında günümüze kadar kalıntıları ziyaret edilebilen en önemli şehri. Guatemala'ya yapılan bir ziyaret Tikal'i görmeden kesinlikle eksik kalacaktır.

Tikal'e gitmek için yapmanız gereken ya uzun bir karayolunu göze almanız gerekebilir.. Ya da bizim gibi zaman sıkıntısı yüzünden havayolunu tercih edebilirsiniz. Flores'teki havaalanı oldukça küçük olduğu için pırpılar, pervaneli uçaklarla uçmanın keyfini çıkarabilirsiniz. Başka bir güzellik de camdan dışarı baktığınızda göreceğiniz yanardağ manzaraları.

Flores'e indiğimizde akşam olmak üzereydi. Google maps'te bir göl hatası yaparak, Floresin merkezinde olduğunu hayal ettiğim otelin Floresten aksi istikamette, Tikal yönünde tek başına bir resort olduğunu öğreniyorum: Villa Maya. Otel tek gecelik kalmaktan ziyade, uzun süre geçirip Nirvana'ya ulaşmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Etrafta gölden, ağaçlardan ve kuş seslerinde başka bir şeye rastlamak mümkün değil. Cennetten bir köşe.

Tikal'de olabildiğince uzun zaman geçirebilmek için sabahın erken saatlerinde yola düşüyoruz. Rehberimiz Edo :) - Namı Diger Eduardo - bir arkeoloji öğrencisi. Çok bilgili.

Yaklaşık 5 saatimizi Tikal Ulusal parkında gezerek geçiriyoruz. MÖ800 ile MS900 yılları arasında yapılmış, yaşanmış olan bu şehir yaklaşık 600 km2lik bir alana oturuyor. Şimdi baktığınızda tapınaklardan ya da taş yapılardan çok ağaç görebiliyorsunuz. Seneler boyunca doğanın medeniyete olan savaştan nasıl galip çıktığına şahit oluyorsunuz - insanların yokluğunda.

Ağaçların ve sarmaşıkların ellerinden belli sayıda tapınağı gün yüzüne çıkarmayı başarmışlar. Görünenler görünmeyen kısmın belki de sadece onda biri. Eğer herşeyi gün yüzünde çıkarmak isterlerse koca bir ormanı yerle bir etmek gerekiyor. UNESCO sağolsun, buna engel olmuş.

Tapınakların arasından gözünüzün önünde canlandırmanız gereken noktalardan biri de bu yapıların rengarenk olması. Guatemala ve hatta Meksikanın yaşamına damga vurmuş kırmızı mavi yeşil sarı renkler aslında Maya şehirlerindeki duvarların, merdivenlerin ana rengi.

Herhangi bir tapınağa tırmandığınız takdirde de anlam veremeyeceğiniz bir ayrıntı olabilir: bu ufak tefek adamlar, kadınlar nasıl oluyor da bu yüksek basamakları tırmanıyordu? Şahsen ben anlayabilmiş değilim. Boylu sayılabilecek bir insan olarak ben zorlanırken boy ortalaması 1.50 olan bir ırkın günlük yaşamında buraları tırmanıp durması bana bayağı ilginç geldi.

Tikal gezimizden sonra oteli yanlış yerde seçmiş olmanın kaybı olarak göremediğimiz Flores'e gidip şirin bir cafede yemek yiyoruz. Flores gerçekten ufacık bir köy. Muhtemelen Tikal'e yakınlığı olmasa kesinlikle farkedilmeyecek bir yer olabilirmiş.

Flores'in bulunduğu göl, yeraltından periyodik olarak beslenen 10-15 senelik döngüler halinde yükseliyor. Bunun neticesinde bazı seneler Flores adasının gölün tam kenarda olan sokakları yavaş yavaş sular altında kalıyor.

VEEE Guatemala maceramızın sonu...

Bunları da sevebilirsiniz:
bottom of page